“PALU” TANITIM KİTABI ÜZERİNE…

Mekânları, beldeleri ve şehirleri önemli, değerli ve anlamlı kılan sadece coğrafi güzellikleri değil; tarihsel geçmişi, medeniyete katkıları ve bugüne bıraktıklarıdır.

Şehirleri geçmişten bugüne öne çıkaran en önemli faktör, kültür, medeniyet, ilim ve bulunduğu havzanın müktesebatına etki eden güçlü izleri ve tesirleridir.

Şehirleri, medeniyet inşasının zemini ve mekânı gören düşünürler, geleceğe dair güçlü izler ve eserler bırakan tüm müktesebatın bu merkezlerden neşet edip neşv ü nema bulduklarını dile getirirler.

EDEP YÂ HÛ

Ecdadımız edebe o kadar çok önem vermiştir ki evlerinin, iş yerlerinin, tekke ve zaviyelerin en itibarlı yerlerinde “Edep yâ Hû” levhalarını asmıştır.

Biz ise edebi önce duvardan, sonra dilimizden, daha sonra da kalbimizden indirdik, söküp attık.

Artık her türlü edepsizliklere, ahlaksızlıklara, cadde ve sokaklarda, çarşı ve pazarlarda gece/yatak kıyafeti ile gezenlere karşı; “Edep yâ Hû” diyecek ne halimiz ne mecalimiz ne de cesaretimiz kaldı.

Bunun sonucunda; edep perdesinin, hayâ perdesinin, mahremiyet perdelerinin yırtıldığı bir çağda yaşıyor hale geldik.

İSLAM’IN REHBERLİĞİNDE ZORLUKLARLA BAŞA ÇIKMA YOLLARI

İnsan hayatı, sürekli değişen ve belirsizliklerle dolu bir süreçtir. Bu süreçte, insanın psikolojik, ruhsal ve fiziksel olarak dengede kalabilmesi için bazı prensiplere ve inanç sistemlerine tutunması önemlidir.

İslami düşüncede derin kökleri olan bazı temel prensipler, bireylerin günlük hayatlarında manevi bir rehberlik sunarak yaşamın zorluklarıyla başa çıkma konusunda destekler. Osmanlı dönemi de dâhil olmak üzere tarih boyunca, İslam’ın temel öğretileri, Müslümanların yaşam tarzlarını ve dünya görüşlerini şekillendirmiştir.

TANDIRBAŞI: GELENEKLERİN ISINDIĞI MEKÂN

Tandır, Anadolu’nun kadim topraklarının hemen her köşesinde rastlanan, geçmişi asırlara dayanan bir pişirme tekniği, mutfak kültürü ve binlerce yıldır süregelen bir gelenektir.

Eskiden kerpiçten veya taştan yapılan evlerimizin dışında bağımsız ayrı veya bitişik, üstü düz damla örtülü, üç etrafı duvarla kapalı, ön cephesi açık ve genellikle ağaç korkulukla çevrilmiş, orta yerinde bir tandır, üst veya alt köşede bacalı bir ocak, duvar diplerinde sedir veya yere serili minder ve yastıkların bulunduğu birazca yüksek bir mekân vardı ve buna tandırbaşı denirdi. 

YALNIZLIĞIN GÜZELLİĞİ; DARDAĞAN AĞACI

Bu hafta çocukluğumuza doğru gidelim.

Özellikle 50 yaş üstü olanlar için çocuklumuzu şöyle bir hatırlayalım.

Dardağan ağacını bilir misiniz?

Dardağan ağacının sessiz hikâyesinden haberiniz var mı?

Çocukluğunuzda meyvesinin çekirdeğini üfleyerek “çekirdek savaşı” yaptınız mı?

Dardağan ağacının yalnız bir ağaç olduğunu da biliyor musunuz?

GAZZE: ACI, DİRENİŞ VE ŞEHADET

Gazze; acının, direnişin ve şehadetin adı…

Gazze, yıllardır süregelen çatışmaların ve insanlık dramlarının merkezi olmuş bir coğrafya. Bu küçük toprak parçasında yaşananlar, dünya üzerindeki pek çok insanın kalbinde derin yaralar açtı. Gazze, sadece politik bir mesele değil, aynı zamanda insanlık tarihinin en acıklı hikâyelerinden biri.

GEZİ NOTLARI 9

Doğunun İncisi; Tatvan

Tatvan; bağlı olduğu Bitlis’ten nüfus ve yüzölçümü olarak daha büyük olup Haydarpaşa-İran demir yolunun Feribotla Van Gölü’nden geçtiği bir yerleşim yeri…

Tertemiz havası, doğa harikası Van Gölü, yemyeşil ormanları, dünyanın en eski tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan Tatvan, görülmeye değer bir yer.

GEZİ NOTLARI 8

Hocamın Başucuna Doğmayan Güneşi Neyleyim!..

Tillo, Doğu Anadolu’daki din eğitiminde önemli yeri olan medrese kültürünün önde gelen merkezlerinden birisi olmuştur. Doğu illerinde ve Tillo’da doğmuş pek çok İslâm âlimi bu medreselerde yetişmiştir. Bunlardan bazıları; Şeyh Mansur, Şeyh Mücahid, Gavsü'l-Memduh, İsmail Fakirullah, ve Erzurumlu İbrahim Hakkı’dır.

GEZİ NOTLARI 7

Eski Toprakların Yeni Kenti: Hasankeyf

Hasankeyf; eski adıyla “Hısn-ı Keyfa” yani “Kaya Kale”…

On iki bin yıllık tarihi bir şehir idi…

Şehir idi” diyorum çünkü Hasankeyf’i daha önceden gezip gördüğüm için kendimi şanslı sayıyorum.

Hemen hemen tamamı 12-15. yüzyıllar arasında inşa edilmiş tarihî binalarıyla Türk-İslâm şehir tipinin en güzel örneklerinden birini oluşturan Hasankeyf, sular altında kalmadan önce müze-şehir durumundaydı.

GEZİ NOTLARI 6

Dünyanın İlk Üniversitesinin Kurulduğu Şehir; Nusaybin

Nusaybin; Suriye sınırına yaklaşık 250 metre uzaklıkta olan ve il olmaya aday bir ilçemiz.

Dünyanın ilk üniversitesi/akademisi Harran’da mı, yoksa Nusaybin’de mi kuruldu? tartışmalarına taraf olmak istemiyorum ama benim için önemli olan dünyanın ilk üniversitelerinin Anadolu’da kurulmuş olması gerçeği…