Bu sütunlarda yayınlanan bir önceki yazımızda, ülkemizde giderek artan boşanmalara temas etmiş, “BOŞANDIM, ÇOK MUTLUYUM” sloganıyla boşanmaların adeta teşvik edildiğini ifade etmiştik.

Tüm bu olaylar karşısında gençlerin evlenmekten çekinir hale geldiğini, Türkiye’de adeta boşanma korku ve furyasının başladığını, evlenecek gençlerde evliliği yürütmenin çok zor olduğu tarzında bir yaklaşım oluştuğunu yaşanan bir örnekle aktarmaya çalışmıştık.

Söz konusu yazımızda kısmen ifade etmeye çalıştığımız gibi, modernite Batı’dan başlayarak dünya ölçeğinde bütün cemiyetleri kuşatan yıkıcı etkisiyle evlilik müessesine de zarar vermektedir. Yanlış kurgulanan modernite, insanoğlunu “yeryüzü cenneti” peşinde koşturup, inancın metafizik hakikatlerini yok sayarak adâlet, vicdan, şefkat ve merhamet duygularını zaafa uğratmıştır. İnsanoğlunun en muhkem kalesi sayılan evliliği yıkıp yerine “bir arada yaşama” pratiğini yerleştirmeği teşvik etmektedir.

Bu yazımızda ise ortaya konan karamsar tabloya rağmen evliliğin erdemine, evli çiftlerin bu yolla mutlu olabileceklerine temas edeceğiz. Elbette bu tespit ve tavsiyelerin referansı da inanç, kültür ve medeniyetimizin sabiteleri olacaktır.

Müslümanlar için evlilik, öncelikle bir hanım ya da eş aramaktan çok daha fazlasıdır. Bu birlikteliğin inanılmaz bir nimet ve ilahi bir işaret olduğunu Cenab-ı Hakk şu âyette belirtmiştir:

 “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” [Rum: 21]

Buradan yola çıkarak evlilikte huzurun nasıl elde edileceğini, evlenen çiftler arasında oluşacak derin sevgi ve saygı bağlarının nasıl kazanılacağına temas edeceğiz:

Öncelikle evli çiftler, birbirlerini Allah rızası için sevmeliler. Çünkü bu sevgi, birbirlerine karşı şüpheleri ve kötü düşünceleri engelleyecek, daha nazik ve yumuşak olmalarını sağlayacaktır.

Birbirlerini affeder, hata ve kusurlarını görmezden gelerek düzeltme yoluna giderler.

Aralarında çevre ve kültür farkındalığını bir potada eritmeye çalışırlar.

Evliliklerde göz ardı edilen ve en fazla istismar edilen temel ihtiyaç, ilgi ve takdirdir.

Eğer yeni evliyseniz, eşinizin sizin için yaptığı her şey size kendinizi özel hissettirir. Bu sürecin sıradan bir görev haline gelmemesi ve devam etmesi için çiftler birlikte hareket etmelidirler.

Eşlerinize onlara karşı ne kadar minnettar olduğunuzu hissettirin. En az bir şey için her gün birbirinize teşekkür edin, gülümseme alışverişinde bulunun, eşinizin sizin için yaptığı her şeye teşekkür edin ya da ‘Allah razı olsun’ deyin.

İyi ve kavgalı zamanlarda birbirinizle arkadaşmış gibi konuşun, birbirinizle şakalaşın, fikir alışverişinde bulunun, birbirinize iltifat edin ve görüş farklılığı olan konularda hassas davranın.

Hiçbir sebepten ötürü birbirinize karşı sevginizi ve saygınızı kaybetmeyin.

Eşler; birbirleri için ruhsal, duygusal, zihinsel ve fiziksel olarak rahatlık verici birer kaynaktır.

Onun için birbirlerinin temel ihtiyaçlarına her zaman öncelik vermek durumundadırlar.

Birbirlerinin fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarına saygı duyulmalı, bu ihtiyaçları karşılama konusunda hassas davranılmalıdır.

Şunu hiçbir zaman unutmayın. Siz ve eşiniz farklı şartlarda ve kültürde yetişen, faklı tercihleri olan ve tamamen farklı önceliklere sahip insanlarsınız. Bu farklılıklarınızı bir pota eritmek, evliliğinizi daha sağlıklı hale getirmek için eşinizle oturun konuşun ve birbirinizi anlamaya çalışın. 

Evlilikte meydana gelebilecek olan stres ve uyuşmazlığın önüne geçmek için birbirinize karşı sevgi ve saygıda kusur etmeyin.

Eşinize sevginizi özel olarak ifade edin, ona iltifat edin, hediyeleşin. Önemli kararlar almadan önce mutlaka eşinize danışın. Eşinizle konuşurken sevgi ve saygı çerçevesinde konuşun, tartışmaya girmeyin.   

Birbirinizin gözlerinde huzur bulmak için gayret gösterin.

“Ve onlar ki: ‘Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl’ derler” [Furkan: 74] şeklinde birbirinize dua edin.

Eşinize gülümseyin. En son ne zaman sebepsiz gülümsediğinizi hatırlayın.

Yorularak eve gelen eşinize kapıyı gülümseyerek açın.

Beyler, siz de tüm gün göremediğiniz eşinizi gördüğünüzde gülümseyin.

Uyumak için gözlerinizi kapatmadan önce eşinizin son gördüğü şeyin sizin gülümsemeniz olmasına izin verin.

Gülümseyin çünkü gülümsememeniz için hiçbir neden yok.

Bunu hiçbir zaman unutmayın:

“… Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları bulunduğu, gibi kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır.” [Bakara: 228]

Birbirinizin kusurlarınızı yüzünüze vurmayın.

Birbirinize karşı güzel görünmek için çaba sarfedin. Eşinizi tepeden tırnağa görme hakkının bir tek sizde olduğunu unutmayın.

Sıkıntılarınızda ve en zor zamanlarınızda ilk aklınıza gelen eşiniz olsun. Çünkü sizler birbirinizin sığınağısınız.

Eşinizin tanıdık ve akrabalarıyla olan ilişkilerini, aile bağlarını trafik polisi gibi kontrol etmeye çalışmayın, katı kurallar koyan biri olmayın, kontrol memuru bir insan gibi eşinizin hayatını sıkıcı bir hayata dönüştürmeyin.

Dünya hayatı süresince birbirinize yardımcı olarak yaratıldığınızı unutmayın.

Ne olursa olsun birbirinize mutlaka zaman ayırın.

Günde en az yarım saati hatta bundan daha fazlasını hak eden birine vermenin zor olmadığını düşünün.

“Ben buyum ve buna alışsan iyi edersin”, “her şey senin yüzünden oldu”, “umurumda değilsin” gibi ifadelerle egonuz ve aşağılık kompleksinizle evliliğinizi tehlikeye atmayın.

Eşlerin birbirlerine kusurlarını gösteren birer ayna olduğunu da bilin.

Birbirinizin sıkıntılarını hissedin, şefkat ve merhametle yaklaşın ve zaman tanıyarak sorumluluklarını hafifletin.

Hiçbir evlilik yoktur ki tartışma, fikir ayrılığı olmasın. Önemli olan bu tartışmalarda nasıl bir yol izlendiğidir. Evlilikte tartışmaları yönetmede ve önlemede yapılması gereken en önemli şey Allah’ın bizim her hareketimizi izlediğini, her bir kelimemizi duyduğunu düşünerek hareket etmektir.

Bu konuda yazılacak şey ama biz bu kadarı ile yetinelim.

Mutlu çiftlerden olmak ve evlerimizin cennet bahçesinden bir bahçe olması dua ve temennisiyle bir yastıkta kocayın…

23.12.2019

Süleyman Yapıcı

Günışığı Gazetesi